bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama ben ondan güçlüyüm, kal,
diyorum ona, kimsenin
seni görmesine izin veremem.
bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama viski döküyorum üstüne
sigara dumanına
boğuyorum,
fahişeler, barmenler ve
bakkal çırakları hiçbir zaman
bilmiyorlar onun orada
olduğunu.
bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama ben ondan güçlüyüm,
yat lan aşağı, diyorum ona,
ocağıma incir dikmek mi
niyetin? Avrupa'daki kitap
satışlarını sabote etmek mi?
bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama zekiyim, sadece
geceleri izin veriyorum çıkmasına,
herkes yattıktan sonra.
orada olduğunu biliyorum, derim
ona, kederlenme
artık.
sonra yerine koyarım yine
ama hafifçe öter
tamamen ölmesine de izin
vermiyorum
ve birlikte uyuyoruz
gizli antlaşmamızla
ve insanı ağlatacak kadar
güzel, ama ben
ağlamam, ya
siz?
Charles Bukowski
30 Ağustos 2009
24 Ağustos 2009
Kitleler
kırgın,sefil,kendini kazıklanmış hisseden
yalnız insanlar,güçlerin ihanetine uğradıklarını
hissederek,hayatı suçlayarak,koşulları suçlayarak,
başkalarını suçlayarak,oysa aslında
onlardır
tamamen iştah tıkatıcı,görevmişçesine sıradan,korkak
hayatta hiçbir şeyi doğru yapamadıkları halde haksızlığa
uğradıklarını düşünürler,esefle doldururlar dünyayı,
nefretle-
hiçbir yerin ortasında ölü-gözlü milyonlarca
insan hatası,günden güne,geceden geceye hadım edilmiş
eylemleri ile ilerleyen,
dünyanın ciğerini yakıyor
bu israf,
dehşeti
bu israfın.
Charles Bukowski
yalnız insanlar,güçlerin ihanetine uğradıklarını
hissederek,hayatı suçlayarak,koşulları suçlayarak,
başkalarını suçlayarak,oysa aslında
onlardır
tamamen iştah tıkatıcı,görevmişçesine sıradan,korkak
hayatta hiçbir şeyi doğru yapamadıkları halde haksızlığa
uğradıklarını düşünürler,esefle doldururlar dünyayı,
nefretle-
hiçbir yerin ortasında ölü-gözlü milyonlarca
insan hatası,günden güne,geceden geceye hadım edilmiş
eylemleri ile ilerleyen,
dünyanın ciğerini yakıyor
bu israf,
dehşeti
bu israfın.
Charles Bukowski
04 Ağustos 2009
YIKILMIŞ ENKAZ
yitirdim bana verilmiş olan sırrı
artık bilmiyorum ne yapacağımı
bunun böyle gideceğini sandım bir zaman
artık öyle değil
koşmak isteyen ayakları olmayan bir adam bu
konuşmak isteyen başı olmayan bir kadın
ağlamak için yalnızca gözleri bulunan bir çocuk
yine de giderken görmüştüm seni
çoktan uzaklaşmıştın
bir trompet çalıyordu
bağırıyordu kalabalık
ve sen geri dönmuyordun
adım adım izleyecek uzun bir yolumuz var
hep birlikte atacağımız adımla
nefret ediyorum parıldayan yüzünden
bana uzattığın elden
ve karnından sen yaşlısın
bana benziyorsun
dönüşte hiçbir şey bulmuyorum ben
hiçbir şey verilmedi bana
herşey harcandı
gecede yıkılıp giden
bir dekor yüzeyi
Pierre Reverdy
artık bilmiyorum ne yapacağımı
bunun böyle gideceğini sandım bir zaman
artık öyle değil
koşmak isteyen ayakları olmayan bir adam bu
konuşmak isteyen başı olmayan bir kadın
ağlamak için yalnızca gözleri bulunan bir çocuk
yine de giderken görmüştüm seni
çoktan uzaklaşmıştın
bir trompet çalıyordu
bağırıyordu kalabalık
ve sen geri dönmuyordun
adım adım izleyecek uzun bir yolumuz var
hep birlikte atacağımız adımla
nefret ediyorum parıldayan yüzünden
bana uzattığın elden
ve karnından sen yaşlısın
bana benziyorsun
dönüşte hiçbir şey bulmuyorum ben
hiçbir şey verilmedi bana
herşey harcandı
gecede yıkılıp giden
bir dekor yüzeyi
Pierre Reverdy
Kaydol:
Yorumlar (Atom)