30 Ağustos 2009

Mavi Kuş

bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama ben ondan güçlüyüm, kal,
diyorum ona, kimsenin
seni görmesine izin veremem.

bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama viski döküyorum üstüne
sigara dumanına
boğuyorum,
fahişeler, barmenler ve
bakkal çırakları hiçbir zaman
bilmiyorlar onun orada
olduğunu.

bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama ben ondan güçlüyüm,
yat lan aşağı, diyorum ona,
ocağıma incir dikmek mi
niyetin? Avrupa'daki kitap
satışlarını sabote etmek mi?

bir mavi kuş var yüreğimde
çıkmaya can atan
ama zekiyim, sadece
geceleri izin veriyorum çıkmasına,
herkes yattıktan sonra.
orada olduğunu biliyorum, derim
ona, kederlenme
artık.

sonra yerine koyarım yine
ama hafifçe öter
tamamen ölmesine de izin
vermiyorum
ve birlikte uyuyoruz
gizli antlaşmamızla
ve insanı ağlatacak kadar
güzel, ama ben
ağlamam, ya
siz?

Charles Bukowski

29 Ağustos 2009

"Varolmak susamadan içmek gibi bir şeydir."

Jean Paul Sartre

24 Ağustos 2009

Kitleler

kırgın,sefil,kendini kazıklanmış hisseden
yalnız insanlar,güçlerin ihanetine uğradıklarını
hissederek,hayatı suçlayarak,koşulları suçlayarak,
başkalarını suçlayarak,oysa aslında
onlardır
tamamen iştah tıkatıcı,görevmişçesine sıradan,korkak
hayatta hiçbir şeyi doğru yapamadıkları halde haksızlığa
uğradıklarını düşünürler,esefle doldururlar dünyayı,
nefretle-
hiçbir yerin ortasında ölü-gözlü milyonlarca
insan hatası,günden güne,geceden geceye hadım edilmiş
eylemleri ile ilerleyen,
dünyanın ciğerini yakıyor
bu israf,
dehşeti
bu israfın.

Charles Bukowski

04 Ağustos 2009

YIKILMIŞ ENKAZ

yitirdim bana verilmiş olan sırrı
artık bilmiyorum ne yapacağımı

bunun böyle gideceğini sandım bir zaman
artık öyle değil
koşmak isteyen ayakları olmayan bir adam bu
konuşmak isteyen başı olmayan bir kadın
ağlamak için yalnızca gözleri bulunan bir çocuk

yine de giderken görmüştüm seni
çoktan uzaklaşmıştın
bir trompet çalıyordu
bağırıyordu kalabalık
ve sen geri dönmuyordun

adım adım izleyecek uzun bir yolumuz var
hep birlikte atacağımız adımla

nefret ediyorum parıldayan yüzünden
bana uzattığın elden
ve karnından sen yaşlısın
bana benziyorsun

dönüşte hiçbir şey bulmuyorum ben
hiçbir şey verilmedi bana
herşey harcandı

gecede yıkılıp giden
bir dekor yüzeyi

Pierre Reverdy